KSSA Law Firm

THE CHANGES THAT HAVE OCCURRED IN THE APPLICATIONS FOR OBTAINING TURKISH CITIZENSHIP BY EXCEPTIONAL MEANS WITH THE GUIDE ON THE REGULATION ON THE APPLICATION OF THE TURKISH CITIZENSHIP LAW

The “Guideline on the Regulation on the Application of the Turkish Citizenship Law”, which was prepared by the General Directorate of Land Registry and Cadastre in order to regulate the procedures and principles to be applied to the title deed transactions for obtaining of Turkish citizenship, has been updated and entered into force as of 01.01.2023.

With the published guide, some changes were made in order to prevent collusive transactions and to ensure foreign exchange inflow to the country.

Accordingly, as of 01.01.2023, the transactions based on the preliminary sales contract can only be made with a single contract. In this context, it is possible for more than one property to be the subject of a single preliminary sale contract. However, in case of more than one preliminary sales contract are signed, the applications based upon these contracts will not be subject to the citizenship application process, even if the total price of the contracts exceeds USD 400.000,00.

Again, as of 01.01.2023, the properties purchased as shares will not be subject to citizenship application. In other words, even if the total value of the property purchased by two or more foreigners in shares exceeds 400,000,00 USD for each foreigner, this acquisition cannot be the subject of the citizenship application.

However, as of 01.01.2023, the obligation of cash or bank transfer in paying the property value has been removed and it has been made possible to optionally use secure payment systems offered by banks such as blocked checks.

Finally, as of 01.01.2023, the second-hand property/properties subject to sale or preliminary sales contract should not be among the properties transferred to the Turkish citizen/company by the person who will apply for citizenship or their first-degree relatives.

KSSA LAW FIRM

YARGITAY İÇTİHATLARI BİRLEŞTİRME BÜYÜK GENEL KURULU’NUN, MUACCEL OLMAYAN ALACAKLAR İÇİN İKAME EDİLEN DAVALARDA, DAVANIN USULDEN REDDEDİLMESİ GEREKTİĞİNE İLİŞKİN 2019/5. – 2022/1 K. SAYILI VE 18.02.2022 TARİHLİ KARARI

Yargıtay’ın farklı Hukuk Daireleri’nin, ifa zamanı gelmemiş (vadesi gelmemiş, muaccel olmayan) alacaklar için ikame edilen davalarda, alacağın henüz muaccel olmaması (ifa zamanın gelmemesi) nedeniyle davanın usulden mi yoksa esastan mı reddedilmesi gerektiğine ilişkin farklı uygulamaları neticesinde yukarıda detayları anılan İçtihatları Birleştirme Kararı ittihaz edilmiştir. 

Kararda, “ifa” ve “ifa zamanı” kavramları ile “dava şartları” incelenmek suretiyle, davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmasının gerekliliğinin önemi vurgulanmıştır. İfa zamanı henüz gelmemiş (vadesi gelmemiş, muaccel olmayan) alacaklar bakımından ise dava ikame edilmesinde hukuki yararın bulunmadığı belirtilmiştir.

 

Sonuç olarak, ifa zamanı gelmemiş (vadesi gelmemiş, muaccel olmayan, müeccel) alacaklar bakımından ikame edilen davalarda hukuki yarar bulunmadığı, bu bakımdan davanın esastan değil, usulden reddine karar verilmesi gerektiğine oybirliği ile karar verilmiştir.

 

İlgili İçtihadı Birleştirme Kararı’na buradan ulaşabilirsiniz.

 

KSSA AVUKATLIK BÜROSU

TÜRK PARASININ KIYMETİNİN KORUNMASI HAKKINDA 32 SAYILI KARARA İLİŞKİN TEBLİĞ’DE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR TEBLİĞ (TEBLİĞ NO: 2022-32/66)

Türk Parasının Kıymetinin Korunması Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ (Tebliğ No:2008-32/42)’in Döviz Cinsinden ve Dövize Endeksli Sözleşmelere yönelik düzenlemeler içeren 8. maddesinin 9. fıkrasında Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri taşıt satış sözleşmeleri hariç menkul satış sözleşmelerinde sözleşme bedelinin ve sözleşmeye bağlı tüm ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkün kılınmıştır.

İlgili düzenlemeye, Türk Parasının Kıymetinin Korunması Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (Tebliğ No: 2022-32/66) ile “Ancak sözleşme konusu ödeme yükümlülüklerinin Türk Parası cinsinden yerine getirilmesi ve kabul edilmesi zorunludur.” cümlesi eklenmiş, ilgili madde aşağıda belirtilen son halini almıştır.

“Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri; taşıt satış̧ sözleşmeleri dışında kalan menkul satış sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırmaları mümkündür. (Ek cümle: RG-19/4/2022-31814) Ancak sözleşme konusu ödeme yükümlülüklerinin Türk parası cinsinden yerine getirilmesi ve kabul edilmesi zorunludur.”

İlgili değişiklikten de görüleceği üzere, taşıt satış sözleşmeleri hariç olmak üzere menkul satış sözleşmelerinde, sözleşme bedeli ve sözleşmeye bağlı tüm ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılmasında herhangi bir engel bulunmamaktadır. Buna karşın ödeme yükümlülüklerinin işbu tebliğin yürürlüğü itibari ile Türk Parası cinsinden yerine getirilmesi ve kabul edilmesi zorunlu hale getirilmiştir.

İlgili maddede yer alan “Türkiye’de yerleşik kişiler” ve “menkul” terimleri ile kastedilen ise ilgili kanunun “Tanımlar” başlıklı 2. maddesinin b bendinden ve Türkiye Cumhuriyeti Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın ilgili Tebliğ’e ilişkin 21.04.2022 tarihli basın açıklamasından anlaşılmaktadır. Buna göre; Türkiye’de yerleşik kişilerden anlaşılması gereken, yurt dışında işçi, serbest meslek ve müstakil iş sahibi Türk vatandaşları dahil Türkiye’de kanuni yerleşim yeri bulunan gerçek ve tüzel kişilerdir. Menkul ifadesinden anlaşılması gereken ise, gayrimenkul tanımına girmeyen her türlü mal ve eşyadır.

19.04.2022 tarihinde Resmî Gazetede yayımlanan 2022-32/66 sayılı Tebliğ’e ilişkin olarak dikkat edilmesi gereken bir diğer husus ise anılan düzenleme öncesi akdedilmiş sözleşmelerin durumunun ne olacağına ilişkindir. Türkiye Cumhuriyeti Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın basın açıklamasında bu duruma ilişkin aşağıdaki bilgilere yer verilmiştir.

  • 19.04.2022 tarihinden önce akdedilmiş olan menkul satış sözleşmelerine ilişkin olarak düzenlenen ve 2022-32/66 sayılı Tebliğ’in yürürlük tarihi öncesinde dolaşıma sokulmuş olan döviz cinsinden kıymetli evraklar düzenlemenin kapsamı dışında kalmaktadır.
  • 19.04.2022 tarihinden önce düzenlenmiş faturalar kapsamındaki ödeme yükümlülüklerinin Türk parası cinsinden yerine getirilmesi ve kabul edilmesi şartı aranmaz.

Bu düzenleme ile birlikte, 19.04.2022 tarihi ve bu tarih sonrasında döviz cinsinden düzenlenmiş olan çek vb. ödeme araçlarının Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdettikleri/akdedecekleri menkul satış sözleşmeleri konusu ödeme yükümlülüklerinin yerine getirilmesinde kullanılması mümkün olmayacaktır. 

Ayrıca hatırlatmak isteriz ki, yapılan değişiklik Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdettikleri/akdedecekleri menkul satış sözleşmeleri konusu ödeme yükümlülüklerine ilişkin olup; bu sebeple, Türkiye’de yerleşik kişiler ile Türkiye’de yerleşik olmayan kişiler arasında akdedilmiş/akdedilecek menkul satış sözleşmelerine ilişkin ödeme yükümlülüklerinin Türk parası cinsinden yerine getirilmesi ve kabul edilmesi zorunluluğunu bulunmamaktadır.

İlgili Tebliğe buradan ulaşabilirsiniz.

 

KSSA AVUKATLIK BÜROSU