KSSA Law Firm

7445 SAYILI İCRA VE İFLAS KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN İLE YAPILAN YENİ DÜZENLEMELER

28.03.2023 tarihinde kabul edilen ve 05.04.2023 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7445 Sayılı İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’ ile başta 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu olmak üzere birtakım kanunlarda önemli değişiklikler yapılmış ve yeni düzenlemeler getirilmiştir.

Yapılan değişikliklerden belki de en önemlisi, İcra ve İflas Kanunu’nun 79. maddesine eklenen 79/a hükmüdür. İlgili hüküm uyarınca, 05.04.2023 tarihinden sonra yapılacak haciz işlemlerinde, ilgili düzenlemeden önce sadece icra müdürü tarafından verilen haciz kararının konutta olması halinde, icra mahkemesi tarafından onaylanması gerekmektedir. İlgili düzenlenmeye göre, icra müdürü tarafından verilen haciz kararı, dosyası ile birlikte mahkemeye tevdii edilecek; mahkeme ise dosyanın tevdii edildiği tarihten itibaren 3 gün içinde değerlendirme yaparak, icra müdürünün kararının onaylanmasına kesin olarak karar verecektir. İlgili kararın icra müdürlüğüne bildirilmesi akabinde haciz işlemlerine devam edilecektir.

Ancak haciz yapılması talep edilen yerin konut olmadığının anlaşılması halinde, mahkeme kararı kesin olarak kaldıracak ve icra müdürü talep hakkında yeniden karar verecektir. Mahkemece onaylanan haciz kararının icrası sırasında, hacze gidilen yerin konut olmadığının anlaşılması halinde, hacze devam edilecek; ancak konut olmadığı sanılan ve icra müdürlüğü tarafından verilen karar ile haciz işlemi gerçekleştirilen yerin konut olduğunun anlaşılması halinde ise borçlunun rızası aranacaktır. Borçlunun haciz işlemine rıza göstermemesi halinde haciz işlemi sonlandırılarak, icra mahkemesinin onayı beklenecektir.

Diğer taraftan İcra ve İflas Kanunu’nda yapılan bir diğer önemli değişiklik ise 82. maddede düzenlenen ‘Haczi caiz olmayan mallar ve haklar’ hakkındadır. İlgili değişiklik ile 82. maddenin 1. fıkrasının 3. bendinde yer alan “bireyleri için lüzumlu eşya; aynı amaçla kullanılan eşyanın birden fazla olması durumunda bunlardan biri” tanımı genişletilerek, “bireylerine ait kişisel eşya ile ailenin ortak kullanımına hizmet eden tüm ev eşyası” olarak değiştirilmiştir. Buna göre yapılan değişiklik ile, bireylerin lüzumu olup olmadığının tespitine gerek olmaksızın, herhangi bir kişisel eşya haczedilemeyecek ve ailenin ortak kullanımına sunulan hiçbir eşyanın haczi caiz olmayacaktır. Söz konusu değişiklik 05.04.2023 tarihinden itibaren haczedilecek eşyalar hakkında uygulanacak olup; anılan tarihten önce haciz edilmiş olan eşyalar için uygulama alanı bulmayacaktır.

7445 sayılı Kanun ile, İcra ve İflas Kanunu’nda yapılan başka önemli bir değişiklik ise 88. maddeye eklenen 88/a hükmü ile birlikte düzenlenmiştir. Güncel mevzuata eklenen 88/a hükmü uyarınca, uygulamada çok sorun yaratan muhafaza işleminin dayanağı olan haciz işleminin kalkması durumunda bile yedieminde bulunan malların tasfiyesine ilişkin resen tasfiye yolu getirilmiştir. Buna göre muhafaza işleminin dayanağı olan haciz kalkmış olup da yedieminde bulunan mallar, takibin yapıldığı icra dairesince UYAP sisteminden duyurulacak ve borçluya tebligat çıkartılarak 10 gün içerisinde yedieminlik ücretini ödeyerek malları teslim alabileceği ihtar edilecektir.

Borçlunun malları teslim almaması durumunda, bu sefer rehin hakkı sahibine tebligat çıkartılarak, 10 gün içerisinde rehin hakkını kullanabileceği ihtar edilecektir. Rehin hakkının da kullanılmaması halinde, sicile kayıtlı mallar, elektronik ortamda açık arttırma usulü ile satışa çıkarılacaktır. Malların tasfiye edilememesi halinde ise, sırasıyla ilk önce yediemine malın son iki yıl içinde yapılan, yoksa icra dairesince takdir edilen kıymetinin yüzde otuzu üzerinden, ardından MKE’ye malın hurda bedeli üzerinden mülkiyet hakkının devri için tebligat çıkarılacak; yine malın tasfiye edilememesi durumunda ise malın mülkiyetini bedelsiz olarak Kızılay’a devri için dosyayı icra mahkemesine gönderecektir. İcra mahkemesi, mülkiyetin devri için gönderilen dosyalarda, en geç on gün içinde dosya üzerinden yapacağı inceleme sonunda talebin kabulüne veya reddine kesin olarak karar verecektir.

Son olarak belirtilmesi gerekmektedir ki, yukarıda izah edilen resen tasfiyeye ilişkin tasfiye masrafları öncelikle dosyadaki avanstan, avansın bulunmaması halinde Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanacaktır. Dosyaya ilişkin bir tutar ödenmesi halinde ise, dosyaya ödenen tutardan; sırasıyla avanstan karşılanan masraflar, Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan masraflar ve vergi, resim, harç gibi malın aynından kaynaklanan kamu alacakları ödenecektir.

KSSA AVUKATLIK BÜROSU

İlginizi Çekebilir

26.04.2022 tarihli ve 31821 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7405 sayılı Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu’nun pek çok

28.03.2023 tarihinde kabul edilen ve 05.04.2023 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ‘7445 Sayılı İcra ve İflas Kanunu ile Bazı

7445 SAYILI KANUN İLE TÜRK TİCARET KANUNU, ARABULUCULUK KANUNU VE İŞ MAHKEMELERİ KANUNU’NDA YAPILAN BAZI DÜZENLEMELER

28.03.2023 tarihinde kabul edilen ve 05.04.2023 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ‘7445 Sayılı İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’ ile İcra ve İflas Kanunu’nun yanı sıra 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu, 6325 sayılı Arabuluculuk Kanunu ve 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nda bir takım önemli değişiklikler yapılmış ve yeni düzenlemeler getirilmiştir.

7445 sayılı Kanun ile İcra ve İflas Kanunu’nda yapılan yeni düzenlemelere ek olarak, Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesinin sonunda yer alan 5/a maddesi değiştirilmiştir. Yapılan bu değişiklik ile sadece ‘paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri’ni kapsayan arabuluculuk şartının kapsamı genişletilerek, ‘para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında’ da arabuluculuk kurumunun 01.09.2023 tarihinden itibaren uygulama alanı bulacağı düzenlenmiştir.

Ayrıca, ilgili kanunun yürürlüğe girmesinden önce 500.000,00-TL olarak sınırlanan ticari davalarda basit yargılama usulünün parasal sınırı 1.000.000,00-TL’ye yükseltilmiştir.

6325 sayılı Arabuluculuk Kanunu’nda ise önemli değişiklikler yapılmış ve güncel mevzuata 7445 sayılı Kanun ile 18/b maddesi eklenerek; bazı yeni uyuşmazlık türlerine de dava şartı olarak 01.09.2023 tarihinde itibaren arabuluculuğa başvurma zorunluluğu getirilmiştir.

Arabuluculuğa başvurma zorunluğu getirilen uyuşmazlıklar:

a) Kiralanan taşınmazların 2004 sayılı Kanuna göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler hariç olmak üzere, kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklar.

b) Taşınır ve taşınmazların paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin uyuşmazlıklar.

c) 23/6/1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunundan kaynaklanan uyuşmazlıklar.

ç) Komşu hakkından kaynaklanan uyuşmazlıklar.

Ayrıca, ilgili maddenin yürürlüğe girmesinden itibaren, ilgili madde kapsamında düzenlenen anlaşma belgesinin icra edilebilirliğine ilişkin şerhin alınması zorunlu kılınmıştır. İlgili şerhin, taşınmazla ilgili anlaşma belgeleri bakımından taşınmazın bulunduğu yer Sulh Hukuk Mahkemesinden; geri kalan anlaşma belgeleri bakımından ise arabulucunun görev yaptığı yer Sulh Hukuk Mahkemesinden alınması gerekmektedir.

Son olarak, 7445 sayılı Kanun ile İş Mahkemeleri Kanunu’nun “Kanuna, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” hükmünü havi 3. maddesinin 1. fıkrasına “Bu alacak ve tazminatla ilgili itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davaları hakkında birinci cümle hükmü uygulanır.” hükmü eklenerek; 01.09.2023 tarihi itibariyle Türk Ticaret Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu’na paralel olarak İş Mahkemeleri’nin görev alanına giren itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında arabuluculuk dava şartı getirilmiştir.

KSSA AVUKATLIK BÜROSU

İlginizi Çekebilir

28.03.2023 tarihinde kabul edilen ve 05.04.2023 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ‘7445 Sayılı İcra ve İflas Kanunu ile Bazı

26.04.2022 tarihli ve 31821 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7405 sayılı Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu’nun pek çok

TÜRK VATANDAŞLIĞI KANUNUNUN UYGULANMASINA İLİŞKİN YÖNETMELİK HAKKINDA KILAVUZ (01/01/2023) İLE İSTİSNAİ YOLDAN TÜRK VATANDAŞLIĞI KAZANILMASI BAŞVURULARINDA MEYDANA GELEN DEĞİŞİKLİKLER

Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü tarafından, taşınmaz edinimi yoluyla Türk vatandaşlığı kazanılmasına ilişkin tapu işlemlerinde uygulanacak usul ve esasları düzenlemek ve yabancı kişileri bilgilendirmek amacıyla hazırlanan Türk Vatandaşlığı Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik Hakkında Kılavuz güncellenerek 01.01.2023 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir.

Yayımlanan kılavuz ile muvazaalı işlemlerin önlenmesi ve ülkeye döviz girişinin sağlanması amacıyla birtakım değişiklikler yapılmıştır.

Buna göre, 01.01.2023 tarihi itibariyle taşınmaz satış vaadine dayalı işlemlerin tek bir sözleşme ile yapılması şartı getirilmiştir. Bu çerçevede birden fazla taşınmazın tek sözleşme kapsamında satış vaadine konu edilmesi mümkün olup birden fazla satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak yapılan başvurular, başvuruya konu sözleşmelerdeki toplam bedel 400.000,00 ABD Dolarını geçse dahi dikkate alınmayacaktır.

Yine, 01.01.2023 tarihi itibariyle hisseli olarak alınan taşınmazlar da vatandaşlık başvurusuna konu edilemeyecektir. Diğer bir ifade ile, iki veya daha fazla yabancı tarafından hisseli olarak alınan taşınmazın toplam değeri her bir yabancı için 400.000,00 ABD Dolarını geçse dahi, bu edinim vatandaşlık başvurusuna konu edilemeyecektir.

Bununla birlikte, 01.01.2023 tarihi itibariyle, taşınmaz bedel ödemesinin yapılmasındaki nakit ödeme veya banka transferi zorunluluğu ortadan kalkmış ve bloke çek gibi bankalar tarafından sunulan güvenli ödeme sistemlerinin isteğe bağlı olarak kullanılması mümkün kılınmıştır.

Son olarak, 01.01.2023 tarihi itibariyle satış veya satış vaadine konu ikinci el taşınmaz/taşınmazların, vatandaşlık başvurusunu yapacak kişinin kendisi veya birinci derece akrabaları tarafından Türk vatandaşı/şirketine devredilmiş taşınmazlardan olmaması gerekmektedir.

KSSA AVUKATLIK BÜROSU

İlginizi Çekebilir

26.04.2022 tarihli ve 31821 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7405 sayılı Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu’nun pek çok

28.03.2023 tarihinde kabul edilen ve 05.04.2023 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ‘7445 Sayılı İcra ve İflas Kanunu ile Bazı

SPOR KULÜPLERİ VE SPOR ANONİM ŞİRKETLERİNİN BORÇLANMA SINIRLAMALARINDAN MUAFİYETLERİNE İLİŞKİN USUL VE ESASLAR HAKKINDA YÖNETMELİK

26.04.2022 tarihli ve 31821 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7405 sayılı Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu’nun pek çok maddesinde, ilgili hususlar bakımından uygulanacak usul ve esasların ayrıca çıkartılacak yönetmeliklerle düzenleneceği belirtilmişti.

Bu bağlamda 08.07.2022 tarihinde Spor Kulüpleri ve Spor Anonim Şirketleri Tescil Yönetmeliği, 07.09.2022 tarihinde Spor Kulüpleri Tarafından Tutulacak Defter ve Kayıtlar Hakkında Yönetmelik, 10.11.2022 tarihinde Spor Kulüplerinin Genel Kurul ve Yönetim Kurulu Toplantılarının Elektronik Ortamda Yapılmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik resmî gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmişti.

7405 sayılı Kanunda öngörülen yönetmeliklere son olarak, 22.12.2022 tarihli ve 32051 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Spor Kulüpleri ve Spor Anonim Şirketlerinin Borçlanma Sınırlamalarından Muafiyetlerine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik eklenmiştir.

Yönetmelikte borçlanma, spor kulüpleri ve spor anonim şirketlerinin yükümlülük altına girmesi ve yükümlülük altına girilen tutar da içinde bulunulan hesap dönemi sonu itibarıyla finansal tablolarda yer alan yabancı kaynaklar toplamı ile bir önceki hesap dönemi sonu itibarıyla finansal tablolarda yer alan yabancı kaynaklar toplamının farkı olarak ifade edilmiş ve spor kulüplerinin ve spor anonim şirketlerinin, bir bütçe yılında önceki yıl brüt gelirlerinin en fazla yüzde onuna kadar borçlanabileceği düzenlenmiştir.

Belirlenen oranın üzerindeki borçlanmalar ise ek bütçe ile yapılabilecek ancak ek bütçe ile yapılacak borçlanma da önceki yıl brüt gelirlerin yüzde ellisinden fazla olamayacaktır.

Bununla birlikte, spor faaliyetlerinde kullanılmak üzere; spor kulüpleri veya spor anonim şirketleri tarafından spor tesislerinin satın alınması veya yapılması ya da spor tesisi yapmak için taşınmaz satın alınması, irtifak hakkı tesisi, kiralanması veya bu tesislerin bakım ve onarımına ilişkin borçlanmalar ise 7405 sayılı Kanunun 20. maddesinin 5. fıkrasında borçlanma için öngörülen sınırlamalardan muaf olacaktır.

KSSA AVUKATLIK BÜROSU

İlginizi Çekebilir

28.03.2023 tarihinde kabul edilen ve 05.04.2023 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ‘7445 Sayılı İcra ve İflas Kanunu ile Bazı

28.03.2023 tarihinde kabul edilen ve 05.04.2023 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ‘7445 Sayılı İcra ve İflas Kanunu ile Bazı

YARGITAY İÇTİHATLARI BİRLEŞTİRME BÜYÜK GENEL KURULU’NUN, İCRA TAKİBİNE VEKİL MARİFETİYLE İTİRAZ EDİLDİĞİ DURUMLARDA, İTİRAZ ÜZERİNE DURAN İCRA TAKİBİNİN DEVAMINI SAĞLAMAK ADINA İKAME EDİLECEK İTİRAZIN İPTALİ DAVASINDA DAVA DİLEKÇESİNİN ASILA TEBLİĞ EDİLMESİ GEREKTİĞİNE İLİŞKİN 2021/1 E. – 2022/3 K. SAYILI VE 03.06.2022 TARİHLİ KARARI

Yargıtay’ın farklı Hukuk Daireleri’nin, borçlunun icra takibine vekili marifetiyle itiraz ettiği durumlarda, duran icra takibinin devamı bakımından ikame edilecek olan itirazın iptali davasında dava dilekçesinin vekile mi yoksa asıla (ilgili icra takibinde borçlu sıfatını haiz kişi) mı tebliğ edilmesi gerektiğine ilişkin farklı uygulamaları neticesinde Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nca yukarıda detayları anılan İçtihatları Birleştirme Kararı ittihaz edilmiştir. 

Anılan kararda, “ilamsız icra takibi”, “ödeme emrine itiraz”, “itirazın iptali davası ve benzer davalar”, “davaya vekalet” ve “tebligat” kavramları incelenmiş, Hukuk Muhakemeleri kanunun emredici hükümleri üzerinde durulmuş ve adil yargılanma ve hukuki dinlenilme hakkı vurgulanmıştır.

İtirazın iptali davasının takip hukuku ile doğrudan bağlantılı olsa dahi genel hükümlere göre açılacak ve sonuçlandırılacak bir dava olduğu, takip hukukuna özgü şikâyet veya itiraz niteliği taşımadığı, bu bağlamda dava dilekçesinin tebliğinde Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun vekaletnamenin ibrazı (m.76), dava dilekçesinin içeriği (m.119), dava dilekçesini tebliği (m.122) ve dilekçelerin verilmesi (m.317) başlıklarını havi emredici nitelikteki hükümlerinin dikkate alınması gerektiği ifade edilmiştir..

Sonuç olarak, itirazın iptali davası bakımından dava dilekçesinin icra dosyasında müvekkili borçlu adına itiraz eden vekile tebliğ edilmesinin emredici hükümlere aykırılık oluşturacağına ve dava dilekçesine ilişkin tebligatın borçlu adına itiraz eden vekile değil asıla yapılması gerektiğine karar verilmiştir.

İlgili İçtihadı Birleştirme Kararı’na buradan ulaşabilirsiniz.

 

KSSA AVUKATLIK BÜROSU

İlginizi Çekebilir

26.04.2022 tarihli ve 31821 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7405 sayılı Spor Kulüpleri ve Spor Federasyonları Kanunu’nun pek çok

28.03.2023 tarihinde kabul edilen ve 05.04.2023 tarihinde Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ‘7445 Sayılı İcra ve İflas Kanunu ile Bazı

Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü tarafından, taşınmaz edinimi yoluyla Türk vatandaşlığı kazanılmasına ilişkin tapu işlemlerinde uygulanacak usul ve esasları düzenlemek